2006 yılının başında satış direktörlüğü görevine atandığımda, deneyimli ve başarılı bir ekip ile çalışmaya başladım. Alışageldiğimiz başarılı satış ekibi profiline sahiptiler: geleneksel, yetkin ve erkek baskın. Ancak o dönemde, şirket içinde büyük bir değişim projesi başlatmayı planlıyorduk. Bu değişimin başarıya ulaşabilmesi için farklı yetkinliklere sahip, çeşitlendirilmiş bir ekibe ihtiyaç vardı. O an fark ettim ki ekibimiz, özellikle kadın çalışan sayısı açısından, çeşitlilikten yoksundu.
Bu yolculuk, çeşitliliği destekleyici adımlar atarak başladı. Kadın çalışan sayısını artırmanın yanı sıra, saha tecrübesi yüksek arkadaşlarımızın yanına genç yönetici adayları da dahil ettik. Başlangıçta “eski köye yeni adet” gibi görünen bu hamle, ekibimizi yenilikçi bakış açılarıyla zenginleştirdi.
Bu çeşitlilik, sadece yapısal değişimlerde değil, aynı zamanda mükemmel iş sonuçlarına ulaşmada da önemli başarılar elde etmemizi sağladı. Satış direktörlüğüm süresince çalışan memnuniyeti skorlarımız her zaman üst seviyede oldu.
İlk deneyimimin ardından, 2010 yılında Genel Müdür olarak atandığımda yine benzer bir tabloyla karşılaştım. Ekibim, belirli alanlarda uzmanlaşmış ama çeşitlilikten uzak bireylerden oluşuyordu. Şirketin zorlu hedefleri ve yüksek beklentileri göz önünde bulundurulduğunda, bu ekibin yeni bir yolculuğa çıkmadan önce dönüşmesi gerektiğini gördüm. İlk adım, ekibin çeşitlendirilmesiydi.
Geçen on yıla dönüp baktığımda, elde ettiğimiz başarıların -şirket içi ve dışı ödüller, dünya çapında büyüme şampiyonlukları ve en iyi uygulama örnekleri- bu çeşitlendirilmiş takımın eseri olduğunu anlıyorum. Bu ekip, yalnızca şirketi büyütmekle kalmadı; birbirini de büyüttü. Takım arkadaşlarım, farklı sorumluluklar alarak kariyerlerinde önemli adımlar attılar.
Bugün, şirket içindeki başarıların temel taşlarından birinin çeşitlilik olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Çeşitliliğin sağladığı faydaları üç ana başlıkta toplayabilirim:
- Yaratıcılığı ve Yenilikçiliği Beslemek: Farklı bakış açılarının birleşmesi, girişimcilik ve yenilikçilik için bir fırsat yaratır. Bu, şirketin beklenenin ötesine geçmesine olanak tanır ve güvenilirliğini artırır.
- Sorun Çözümünde Kolaylık Sağlamak: Farklı sesler, karar süreçlerinde zenginlik sağlar ve problemlerin çözümünde kolaylaştırıcı bir rol oynar. Bu çeşitlilik, konulara bütünsel bir açıdan bakmayı mümkün kılar.
- Takımın Kalitesini Artırmak: Çeşitlilik, bireylerin birbirinden öğrenmesini hızlandırır. Örneğin, deneyimli bir yönetici ve genç bir yönetici, birbirlerine katkı sağlayarak ekip içindeki bilgi akışını güçlendirir.
Çeşitliliğin getirdiği avantajlar sayılamayacak kadar fazla olsa da, uygulamada bazı zorluklarla da karşılaşabiliyoruz. Farklı profillerin bir araya gelmesi iletişim kazaları veya çatışmalara yol açabilir. Ancak, doğru bir yönetimle bu sorunlar da aşılabilir.
Takımlarımda aradığım ve tüm üyelerde bulunması gerektiğine inandığım üç temel özellik şunlardır:
- Yüksek Etik Değerler ve Standartlar: İş yerinde etik kurallar, çeşitliliği korumanın temelidir. Doğruluk, dürüstlük ve başkalarının haklarına saygı, bir takımın olmazsa olmaz nitelikleridir. Bu yüzden, işe alımlarda bu değerlere sahip adaylara öncelik verdim.
- Olumlu ve Olumsuz Arasındaki Dengeyi Kurabilmek: İş hayatında karşılaşılabilecek en kötü senaryolara hazırlıklı olmak, karar alma süreçlerinde faydalıdır. Ancak, sadece olumsuza odaklanmak yerine, olumlu fırsatları fark etmek ve bu dengeyi koruyabilmek önemlidir.
- Bitmeyen Öğrenme Tutkusu ve Bilgiyi Eyleme Dönüştürmek: Günümüzün hızla değişen dünyasında, öğrenme isteği ve gelişim arzusunun önemi büyük. Tecrübenin güncellenmesi ve öğrenilenlerin eyleme dönüştürülmesi, takımı güçlü bir temel üzerine inşa eder.
Çeşitlilikle başarılı ve keyifli bir takım yaratmak istiyorsanız, ekibinize olumlu bakışa sahip, öğrenmeye meraklı bireyler katın. Pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz.